Back to Top Anasayfa
2024 ek yerleştirmede ücretsiz danışmanlık hizmeti

NASIL YANLIS MESLEK SEÇILIR

Türk DIL Kurumu tanimina göre meslek: 1. Belli bir egitim ile kazanilan sistemli bilgi ve becerilere dayali, insanlara yararli mal üretmek, hizmet vermek ve karsiliginda para kazanmak için yapilan, kurallari belirlenmis is: ?Meslegi ile ilgili olanlar bir yana birakilirsa çok az kitabi vardi.?-T. Bugra. 2. Ugras. 3. fel.Ögreti. 4. fel. Dizge. 5. esk. Çigir, okul, ekol. Is: 1. Bir sonuç elde etmek, herhangi bir sey ortaya koymak için güç harcayarak yapilan etkinlik, çalisma. 2. Bir deger yaratan emek. 3. Birinden istenen hizmet veya birine verilen görev.

Günümüzde insanligin en büyük ugrasisi meslek hayati ve bu kapsamda ortaya koydugu istir. Insan ömrünün en güzel ve verimli yaslari çalisarak geçmektedir. Toplumlarin gelismislikleri ve buna bagli olarak hayat standartlari yükseldikçe, mesleklerin niteligi, statüsü, geliri vb. birçok sey sorgulanir ve seçilir hale gelmistir. Bir de uzananlasmanin ve ihtiyaçlarin artmasi çok çesitli ve degisik mesleklerin ortaya çikmasina vesile olmustur. Bu noktada mesleklere bakista farkliliklar getirmektedir. Eski çaglardan günümüze insanlarin beceri, kapasite ve yeteneklerine göre mesleklerin ayrilmasi ve siniflandirilmasi yapilmaktadir. Günümüzde bu siniflandirma psikolojik yöntem ve tekniklerin gelismesi ile daha ileri boyutlara tasinmistir.

Özellikle son yillarda egitim sektörü ve bu sektörlerle is birligi içinde olan diger sektörler sürekli meslek seçimi, dogru meslek, sevdigin isi yap vb. kavramlarla sürekli bir arayis içindedir. Bu arayislarin ilkesel olarak amaci dogru kisiyi dogru meslege yönlendirerek hem bireylerin mutlu olmasini saglamak hem de meslekleri daha verimli-üretken hale getirmektir.

Günümüz dünyasinda en içi bosaltilmis kavramlardan biride sevgi kavramidir. Sevgi her seye karistirilmis ve artik tüketim araci olarak kullanilmaya baslanmistir. Bireyler çocukluk yaslarindan itibaren sürekli ve yaklasik olarak her konuda bir seyleri sevmek konusunda zorlanmaktadir. Bir isi normal dogasindan çikarip daha iyi pazarlayabilmek için kullanilan en büyük silah sevgi kavramidir. Bu zorlamalarin en önemli ve hayati olanlarindan biride meslek sevgisidir.

Burada ilk olarak sorgulayacagimiz ve yanlis meslek seçimi konusunda en temelde yatan kavramsal yanlisla ise baslamak gerekir. Bu yanlis ‘’meslek sevgisi-sevecegin meslektir’’. Simdi düsünün haftada 5-6 gün, günde 8-9-10-11 + saat çalisacaksiniz ve çalisma hayatiniz 25-30 yil sürecek ve sonra kalkip sevgiden bahsedeceksiniz. Açik konusmak gerekirse insan ömrünü yiyen bu ugrasinin sevilecek bir tarafi yoktur.

Yanlis meslegi seçtim, yaptigim isten mutsuzum diye yakinan insanlarin mutsuzlugunun en büyük nedeni zaten meslegi sevme çabasidir. Eminim ki insanlara seçme sansi verilseydi büyük bir çogunlugu bu sekilde makine gibi çalismak istemeyecekti. Burada ülke olarak zaten disiplinli ve çaliskan insan yetistirdigimizi pek söyleyemeyiz. Bunun üstüne bir de meslegi sevdirme çalismasi eklenince mutsuz insanlar ortaya çikmaktadir. Küçüklükten beri okulu, dersi, ögretmeni ve büyüyünce de meslegi sevdirme çalismalarin sonucu çogunlukla sevgi dolu mutlu bireyler degil mutsuz bireylerdir. Acaba Japonya ve Almanya gibi ülkelerin üretimde bu kadar iyi olmasinin nedeni bireylerin hamuruna sevgi-mutluluk kavramlarinin yaninda görev-ödev bilinci, disiplin vb seyleri katmis olmasinlar. Bizdeki en büyük eksiklik iste bu küçüklükten beri asiri sevme ve sevdirme tutumudur. Hal böyle olunca yirmili yaslara gelmis bireylerin yeteri kadar çaliskan ve üretken olamamasinin nedeni budur.

Meslek seçimini yanlis hale getiren en büyük unsurlardan ikincisi ise toplumun büyük bir kisminin kendini için ya da çocugu için sürekli üst statü ve prestij sahibi meslekleri istemesidir. Bu cümleden zaten doktorluk, mühendislik ve avukatlik gibi meslekleri kastettigimi hemen anladiniz. Bizde hemen hemen herkes zaten bulundugu konumu mevkiiyi ve bunun getirdigi sorumluluklari yapmaktansa daha üst ve büyük konum ve mevkilere göz dikmistir. “Ben basbakan olsam söyle yapardim” gibi cümleler bunun en güzel örnegidir. Maalesef bizim kültürümüzde insanlar kendi görev ve sorumluluklarini yerine getirmeyi düsünecegine sürekli baskalarinin isini gücünü sorgulamaktadir. Bu durumda insanlarin mutsuz olmalarinin nedenlerinin biridir. Küçük yastan beri çocuklar sürekli popüler ve prestiji yüksek mesleklere yönlendirilmektedir. Görev yaptigimiz liselerde çogunlukla sinifini matematik ve fen derslerini zar zor geçen ögrenciler ve ailelerin gönlünde yine bu meslekler yatmaktadir. Sürekli yaparsin, basarirsin, aslansin, kaplansin gazlari ya da çogu egitimcinin bile binde bir olan mucizevî örnekleri alip herkese bunlari telkin etmesi uzun vadede çocuklari basarisiz ve mutsuz yapmaktadir. Bu tutumlar yüksek hayaller kuran ögrencilerin çogunlukla yere çakilmasina neden olmaktadir. Temel meslekleri ve meslek liselerinin küçümsenmesi, insanlarin çocuklarina bu meslekleri yakistiramamasi sonucu ortaya çikmaktadir. Özü itibariyle her meslek gerekli, degerli ve prestijlidir. Bu gerçegi bireylere küçük yastan itibaren ögretmek gerekir.

Mesut SABANCI - Rehber Ögretmen - Tercih Uzmani